KİŞİSEL İLAÇTAN FABRİKASYON İLACA, FABRİKASYON İLAÇTAN İLAÇ OTOMATINA
İlaç, ecza, derman, çare, çözüm bu kelimeler hem gerçek anlamlarında hem de yan anlamlarında kötü bir durumdan iyi bir hale çıkmayı anlatmaktadırlar. Hastalık, maraz, dert, keder, gam, elem, üzüntü, bunalım, depresyon, sıkıntı, ağrı, bulantı, sancı gibi kelimeler ise kötü durumu açıklayan özetleyen veya da tam karşısında durabilecek nötürleyebilecek kelimeler olarak varsayıyorum. Elbette her hastalık için tanımlayıcı özellikler ve semptomlar vardır ve bu kişiden kişiye değişebilmektedir. Örneğin heyecanlanan bir kimse uyku haline geçmek isteyebilir veya mide bulantısı yaşayabilir veya da kalp krizinden ölebilir. Hastalıklar semptomlarını vücuttan vücuda farklılıklar göstererek meydana getirebilmektedir. Eczacı ise bu semptomların doktorlar tarafından yapılan tetkiklerin sonucu teşhisi sağlanan hastalığa ecza üretmekle yükümlüdür.
Bundan yaklaşık 100 yıl önce veya daha uzun bir süre önce hastalığın teşhisini koyan doktor ilacı da kendisi üretir ve hastaya sunardı. Bu ilacın etken maddesinin kaç miligram olacağı, son kullanım tarihinin ne olacağı, içeriğinde ne gibi yardımcı maddelerin bulunacağı, ilacın toplam miktarının ne kadar olacağı, bu miktarın hastaya ne kadar süre yeteceği veya yetmesi gerektiği aynı doktor tarafından belirlenir, hastaya aynı doktor tarafından iletilerek tüm süreç bir kişi tarafından yönetilirdi. Hastanın ve hastalığın takibi bir kişi tarafından düzenli bir şekilde yapılır iyileşme gözlenir veya ilacın süreç içerisindeki etkisi tamamen ortaya çıkardı. Hastanın ve hastalığın takibinde bulunan kişi ilacın etkisinin ve dozajının yansımalarını nicel olarak göremese de nitel olarak analiz edebilirdi. Tabii günümüz şartlarına göre bu analiz çok da sağlıklı olmasa da asıl anlatılmak istenilen husus işkolunun tek bir kişi de toparlanmasıdır. Daha sonraki süreçte bu işkolu ilacı üreten eczacı ve teşhisi koyan doktor şeklinde ikiye ayrılmıştır. Doktor bu süreç içerisinde tamamen hastalığın teşhisi ve tedavisi ile ilgilenmiştir. Eczacı ise doktor tarafından teşhis edilen hastalığa yönelik ilaçların etken maddelerinin belirlenmesi, son kullanma tarihlerinin belirlenmesi, üretiminin yapılması gibi konularda eğitimler alarak tamamen bu kola yönelmiştir. Doktorun teşhis etmiş olduğu hastalığa yönelik ilacı reçetelendirip üreten eczacı zaman içerisinde ilacı üreten değil sadece satan kişi haline gelmiştir. Nüfusun bu denli kalabalık oluşu doktorların yetersiz oluşu, tıp eğitiminin zorluğu, doktor ve eczacının teşhis eden ve ilaç üreten iki farklı kişi olmasını sağlamıştır. Günümüze yaklaştığımız zaman eczacıların artık ilaç üretimini kısmen bırakarak ilacın satış kısmına bakmaları gayet doğaldır. Günümüzde kimyagerler, kimya mühendisleri, biyologlar, biyoteknoloji mezunları ilaç üretimi ile ilgilenmekte ve ilaç üretimini gerçekleştirmektedirler. Artan nüfus sonucu ortaya çıkan bu iş kolları hastalığın teşhisinin ve tedavisinin zorlaşmasını sağlamıştır. Çünkü gelişim gibi iyileşmek ve fayda bulmakta tamamen kişiseldir. Fabrikasyon ilaçların dozajlarının beşer veya onar miligram halinde artması hastalık sahibinin fazladan veya eksik etkin madde alımına sebep olmaktadır. Muayenenin kişisel olduğu kadar ilacın da kişisel olması gerekmektedir. Maalesef günümüz nüfusu buna izin vermemektedir. Ayrıca şeker hastası bir kişi baş ağrısı ve ateş nedeniyle kullanacak olduğu ilaç içerisinde bulunabilecek yardımcı maddelerin şekerden oluşması sebebiyle derman bulmak yerine kendi başına daha da büyük sıkıntılar açabilmektedir. İşte bundan dolayıdır ki muayene nasıl kişisel ise tedavi nasıl kişisel ise derman, ecza, çare de kişisel olmak zorundadır. Gelişen ve değişen dünya, teknoloji gelecekte kişisel muayenenin yanında kişisel ilaçların üretimini ve dağıtımını da kolaylaştıracaktır. Yapay zeka temelli programlar sayesinde doktorların ve eczacıların işleri kolaylaşabileceğini varsayarsak. Gelecekte kolumuzdaki bir akıllı saatin veya bilgisayarımıza bağlanabilecek olan bir bio dedektörün vücudumuzdaki hastalığı teşhis ederek buna yönelik bir reçete oluşturabilecektir. Oluşturulan bu reçetenin ise sokaklarda gelişigüzel bir vaziyette konulmuş oyuncak veya boks otomatı gibi şahsınıza özel reçeteyi kahve hazırlarcasına hazırlayarak bizlere sunabilir. Kahve ve oyuncak otomatlarından sonra ilaç otomatları çağımızın buluşu olacaktır. Artık ne doktor ne eczacı ne kimya mühendisi ne kimyager hiçbirine gerek kalmayacak ve tamamen otomatlardan beslenen, otomatlardan iyileşen, otomatlardan alışveriş yapan, otomatlarla dertleşen ki bu günümüzde cep telefonlarımız oluyor bireyler haline geleceğiz. Umarım bu gelişmeler insanoğlunun et ve kemikten oluşan bir otomat haline gelmesini mümkün kılmaz.
Kimya Yüksek Mühendisi Hüseyin Furkan GÖGOĞLU